x
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Yorumlar (0)
  • Tavsiye Et
  • Resimler
  • Beni Ara
  • TAM KAYITLI HALEBÎ-İ SAĞÎR VE TERCEMESİ

    (TAHARET VE NAMAZ BÖLÜMLERİ)
    TERCEME EDEN HASAN EGE
    Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişi Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Üyesi
    SAL ve Acirc;H BİLİCİ KİTABEVİ

    • Dil: TÜRKÇE
    • Sayfa Sayısı: 357
    • Cilt Tipi: Ciltli
    • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
    • Boyut: 17 x 24.5 cm

    ÖNSÖZ
    Bütün hamdAllah' adır. O’nun Peygamberine ve Peygamber’in Alîne ve Ashabına salât ve selâmolsun.
    Allah Taâlâ, terceme etmemizi muvaffak kıldığıHalebî-i Sağîr’in okunmasını ve ondan gereği gibi istifâde edilmesini, müminkardeşlerimin cümlesine nasîb ve müyesser etsin.
    Halebî-i Sağîr’insâhibi Ibrâhim b. Muhammed b. Ibrâhîm el-Halebî’- dir. Ibrâhîm Halebî, Hanefîfıkhının fürûunda Müitekaa’l-Ebhür’ü yazmıştır. Halebî-i Sağîr’i yazan IbrâhîmHalebî, bundan önce Halebî-i Kebîr i yazmıştır. Müellif Halebî-i Kebîr’ine ve laquo;Gunyetü’l-Mütemellî ve raquo; adını vermiştir. Halebî-i Sağîr’in ve Kebîrin her ikiside, El-Şeyh el-lmâm Sedîdü’ddîn el-Kâşgaarî’nin tasnif etmiş olduğu ve laquo;Münyetü’l-musallî Ve Gunyetü’l-Müb-tedî ve raquo; nin şerhleridir. Şârih (IbrâhimHalebî) daha önce yaptığı şerhi (Ha-lebî-i Kebîr’i) fazla teferrüâtlı bularak,okuyucuların istifâdesine daha elverişli olduğunu söylediği Halebî-i Sağîr’iyazmıştır.
    Halebî’nin metniolan Münyetü’l-musalli’nin müellifi, Muhammed b. Muhammed el-Kâşgaarî 705 hicrîyılında vefât etmiştir. Ibrâhîm Halebî de 956 hicrî yılında vefât etmiştir.
    Münyetü’l-musallî üzerine,Halebî’den başka şerhler de yazılmıştır.
    Münyetü’l-Musallîdemek, namaz kılan kimsenin, kendisine şiddetle muhtâc olduğu, temenni ettiğimurâdı demektir. Bu ismin devâmı olan ve laquo;Gunyetü’l-Mübtedî ve raquo; demek de, genişçeyazılmış olan kitaplara alışkın ol-mayan, okumaya yeni başlamış kimselerinihtiyâçlarını karşılayan, bir de-receye kadar başka kitâplara muhtâç etmeyendemektir.
    Hepimizinmalûmudur ki, ibâdetler, en nefis vakitlerin harcanacağı ve kişilerin harekâtve sekenâtının cevherlerini verecekleri en önde gelen en mühim şeylerdir. Namazise bunların başında gelen bir ibâdettir. Namazın şart ve erkânını en güzel, eniyi tertip eden bir kitâp olması bakımından Münyetü’l-Musallî çok mühimdir.Bunun şerhi olması bakımından da Ha-lebî’nin ehemmiyeti bir o kadar büyüktür.
    Küçük yaşta şunaşâhid olmuştuk: Arapça okuyan bir kimseye ve laquo;Arapçadan ne okudun, yahut nereyekadar okudun veya neler okudun? ve raquo; diye sorulduğunda, cevâbında ve laquo;İzhâr, Kâfiyebir de Halebî okudum ve raquo; derdi. Bunların ilk ikisi, Arapçanın gramerinden meşhûriki kifâptır. Yani Islâm âleminde, husûsiyle Türkiye’de ötedenberi ders kitâbıolarak okutulan Arapça dilbilgisinin anası mesâbesinde olan iki metin Nahivkitâplarıdır. Halebî’nin ne olduğunu sorarsanız, o, Arapça ile yazılıdır. FakatArapça kitâbı değildir. O, Arapça’nın âdetâ bir tatbikat mahalli olmakta idi.Yani Arapçayı okuyan, biraz ibâreden ma’nâ çıkaracak duruma gelen öğrencilerin,namaz, abdest bahislerini hem öğrenmeleri hem de Arapçanın tatbikatını yapmalarıbakımından elverişli ilk akla gelen kitâptır.
    Bir arkadaşım, ve laquo;Halebî’yianlamak o kadar kolay bir iş değildir ve raquo; de-
    mişti.Bu, hâtırımda kalmış. Gerçekten, Halebî’yi bu seferki okuyuşumda ona hakverdim. Çünkü Halebî’nin mantıki ve gayet güzel bir tertiple, fıkıh usûlükaidelerine riâyet olunarak kaleme alınmış olması, kolaylığı yanında güçlüğünüde beraberinde getirmiştir.
    Eserin bazıhususiyetlerini arzetmek isterim:

    1. ve mdash; Eserbir şerh olup, Hanefî Mezhebi üzerine yazılmış ve bünyesinde taharet, namaz vebunlarla yakından ilgili bahislere yer verilmiş olan ve çok ihtiyâç duyulanmeseleleri içinde bulunduran Münteyü’l-Musallî’nin şerhidir.
    2. ve mdash; Eser,Mezheb imâmları olan Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, Muhammed, Haşan b. Zıyâd veZüfer’in görüşleri, ittifâkiarı ve ihtilâflariyle birlikte kaleme alınmıştır.Diğer taraftan ve laquo;Üç imâma göre de böyledir, veya üç imâm bu görüşernuhâliftirler veya Mâlik şuna kaaildir. Şâfiî buna kaaildir... ve raquo; demeksûretiyle diğer üç mezheb imâmlarının görüşlerini ve aralarındaki ihtilâf veittifâkı ve bunların Hanefîlere muhâlif olan taraflarını ve dolayısiyleimâmların usûl ve kaidelerini öğretmiş oluyor.

    Musannif (Metin sâhibi) bu gibi yerlerde ve laquo;Bizegöre veya bizim indimizde veya bizim katımızda ve raquo; diye terceme ettiğimizsözleriyle ve laquo;Biz Hane-fîlere göre ve raquo; demeyi kasdetmiştir. Bazan da ve laquo;Bizimashâbımız veya bizim imâmlarımıza göre ve raquo; demektedir.

    1. ve mdash; Yukardada işâret edildiği gibi, bu şerh daha öz olarak kaleme alınmış, daha ziyâde,meseleler tafsil edilmiş, deliller üzerinde Halebî-i Kebîrdeki kadar durulmamışve onun kadar teferruata girilmemiştir.
    2. ve mdash;Musannif (metin sâhibi), bazı isimlerini verdiği kitâplardan gerekMütekaddimîn ve gerekse Müteahhirîn ulemânın kitâplarından seçip biriktirdiğigibi isimlerini verdiği kitâplardan başka kitâplardan da almış olduğuna işâretetmiştir. Bunlar gerçekten fıkhın umdesini teşkil eden kaynak kitâplardır.Musannif sözünü çok ettiği kaynaklardan biri de Zâhir-i rivâye, Nevâdir, Fetâvâve Vâkiâttır. Zâhir-i rivâye - ki bunlara Usûl me-seleleri de denir - EbûHanîfe ve Ashâbı olan Ebû Yûsuf, Muhammed, Haşan ve Züfer’den ve Ebû Hanîfe’denilim alan diğer kimselerden rivâyet olunan meselelerdir. Bunlar, ekseriye ilküçünün kavlidir. Nevâdir meselelerine gelince bunlar da Ebû Hanîfe veAshâbından Zâhir rivâye’- nin gayrı rivâyet olunan meselelerdir. Fetvâlar veVâkiât ise Hanefî Ule-mâsının sonraki müctehidierinin bu meselelerdensorulduklarında, Müte- kaddimûn Mezheb ehlinden haklarında rivâyet bulunmayip,istinbat ettikleri meselelerdir. Bu hususta derlitoplu malûmât için daha öncetercemesini yaptığımız Mezâhib-i Erbaa’nın birinci cildinin iki numaralıönsözünün 33. sahîfesinin ilk beş paragrafına bakınız.

    Musannif ve onataben de Şârih (Halebi) hemen her meselede, bu meselenin nereden alındığını, hangikaynak kitâptan ahz edildiğini, me-selenin sonunda veya başında zikretmesi,aynı bir mesele hakkında da-ha başka kitâpta ne denildiğini, yani ve laquo;bu meseleyifalan kitâpta şöyle zikreder ve raquo; demekle meselenin sâdece bir çözüm şekliolmadığını, muhtelif kitaplarda işin şu veya bu tarzda izâhedildiğini zikretmesi de kitâbın karakteristik tarafıdır.
    5 ve mdash; Kitabınhusûsiyetlerinden biri de, usûl kaideleri üzerine yazılmış olması, sebep -netice bağlarının kurulması yanında, meselelerin güzel bir üslûb içerisindeele alınmış olmasıdır. Şöyle ki: bu meseleleri bu-rada okuyup gören kimse,burada bulunmayan namaz, abdest meselele-rini de onlara kıyasla anlayabilecekbir duruma gelir. Veya en azından, bilmediği mesele hakkında bir şeysöylememesini veya söylediği zaman, doğru bir tarzda söylemesini bilir birduruma gelir. Kısacası, bu ki-tabı okuyan kimsenin fıkıh yönünden kafasıaçılır, meseleleri anlamada mahâret kesbeder ve basiret hâsıl eder.
    Kitâbın birçok yerlerinde, ve laquo;Meşâyitıimiz ve raquo; diyegeçer. Meşâyih, Şeyh’- in cem’idir. Bu ise üç mânâya gelir: Yaş bakımındanbüyük olanlara, il-men büyük olanlara veya amelen büyük olanlara denilmektedir.Burada bundan maksad, bizim mutemed fakîhlerimiz, husûsiyle imâmlarımızdır.
    Mütekaddimûn Ulemâ denildiğinde, Ebû Hanife vearkadaşları yani onun talebesi durumundaki diğer imamlarımız ve onlardan öncekiulemâ; Müteahhirûn ile de bunlardan sonraki fakihler kasd olunmaktadır.
    Eskiden yazılan Arâpça birçok ilim kitâplarındaolduğu gibi, bunda da ve laquo;Münye ve raquo; metin olarak parantez içerisinde, şerhi ve laquo;Halebi ve raquo;de paran-tez dışında olmak üzere iki kitâp (Metin ve Şerh) bir arada gelmiştir.Bu-radaki metin ve şerhi birbirinden ayıran parantezleri biz tercemede kal-dırdık.Çünkü ikisi birbirine o derece bağlı olarak yazılmıştır ki, yani Şâ- rih şerhimetne o derece uydurmuştur ki, sanki ikisi bir kitâpımş gibi fark etmek güçtür.
    Tercemenin metinle birlikte basılacağını gözönünde tutarak, bazı delil makamında ve misâl ve izâh sadedinde getirilen âyet,hadis ve d il-âları, husûsiyle mahzûr görmediğimiz yerlerde, metnin dekarşısında ol-masını düşünerek, Arâpça metni yeni harflerle yazdık. Bazan dabunla-rın sâdece mânâlarını yazarak yetindik. Bundaki gayemiz, okuyanlarımızakolaylık getirmektir.
    Bu kitâbı tercemeetmem esnâsında bazı intibalarımı şöylece anlatmak isterim: Bunlardanbazılarını şöylece sıralayabiliriz: Halebî’yi yalnız-ca bir fıkıh kitâbı olarakbirtakım namaz ve abdest meselelerini konu alan bir kitâp olarak görmemeklâzımdır. Bu kitâp okunurken Islâm’ın ruhu ve onun ahlâkının ulvîtiği, adâletduygusu ve kılı kırk yarmanın gözle görülür birtakım görüntüleriyle göz önüneserilmesi vardır. İnşânın gün-lük hayatında ibâdet konusunda yapacağı bir takımşeyleri nasıl tanzim edeceğini, ne şekilde hareket edeceğini, ne yapması lâzımgeldiğini, bir şeyin yakîn (kesinlik) hâsıl etmesinde ve buna yakın halalmasında ne gibi şartların, ne gibi emârelerin bulunacağını, şüpheli şeylerinveya bu-na benzer şeylerin netice ve semeresinin neler olduğunu, nelere dikkatetmenin lâzım geldiğini, metotlu hareketlerin ne şekilde olacağını bizeöğretmektedir. Kitâp fakîhlerin münâkaşalarında bazı akli muâmele vemuhâkemeleri bize fiilen göstermekte, kafamızın işlemesine yardımcı ol-makta,fikrimizi, mantığımızı iyi ve yerinde kullanmamıza bizi alıştırmak-tadır.Bunlar benim aklıma gelenlerdir. Daha başkaları da vardır. Bu söy-lediklerimibir iddia ve bir zu’mdan ibâret sayanlar, hattâ inkâr edenler olabilir. Bunlaracevâbım: ve laquo;Bana öyle geliyor ve raquo; demektir. İkinci bir cevap gerekirse aslında fıkıhdemek, kuru kuruya birtakım ahkâmı bilmekten ibâret değildir. Fıkıh, kişininlehinde ve aleyhinde olan şeyleri bilmesiy-le, diğer bir tabirle fıkıh, câizolan ve câiz olmayan şeyleri bilmesiyle bir-likte onu tatbik etmesidir. Neticeitibâriyle dünya ve âhiret zararlı olan şeyleri bilip onlardan sakınmak,faydalı olan şeyleri de bilip, ondan müs- tefîd olmaktır. İşte bu mânâsiyîefıkıh - ki ibâdet konuları onun bir cü-zünü teşkil etmektedir- herkesin,Allah’a karşı mesuliyetinde hareketle-rini tanzim etmesini bilip Allah’ınrızasına muvâfık amellerde bulunması demektir. Yoksa muktezâsınca amelegötürmeyen basit bilgiden ibâret değildir. Gerçek manâda fakîhler de bu yoldabilgi sâhibi olan kimse-lerdir.
    Halebî-i Sağlr’i terceme etmekle, öteden beri buKitâbın ve benzeri kitâpların metnim bastırmakla önemli hizmetlerde bulunan SAL ve Acirc;HBİLİCİ KİT ve Acirc;BEVİ’nin yeni bir hizmet azminde olduklarını ve benimde çorbada bir tuzumun olduğunu görme sevinci içerisinde olacağım.
    Halebî-i Sagîr’in daha önce Babadağı tarafındanyapılmış eski Türk-çe yazı ile bir tercemesi de vardır. Okuyucularımın gerekbununla, gerekse metinle karşılaştırarak, yapmış olabileceğimiz hatalarımızdabizi ikaz etmeleri, onların bir vazifesi olduğunu hatırlatırım. Tabiî olarak,hakkı tavsiye, sabrı tavsiye her zaman müminlerin birbirine karşı görevleri olduğunu,hemen herkesin ezbere okuyabileceği Asr Sûre-i Celilesinden bi-linmektedir.Bizler okuyan ve okutanlara hayır duâlar ederken, onların da bizleri ikazetmelerini isteriz. Bunun yanında bu kitâpları yazmış olan ulemâya da AllahTaâlâ’nın rahmetini ve bereketini dileriz.
    HAŞAN EGE

    İÇİNDEKİLER

    Namaz’ın Kitâb’la farz kılınışı
    Namaz’ın Sünnet’le farz kılınışı
    Namaz'ın Icmâ-i ümmet’le farz kılınışı
    Namaz’ın Şartları
    Abdest’in Farzları
    Abdest’in Sünnetleri
    Abdest’in ve Acirc;dâbı
    Misvâk ile misvâklanmak abdestin âdâbındandır
    Abdest suyunun fazlasını içmek abdestin âdâbındandır
    Abdest üstüne abdest, abdestin âdâbındandır
    Abdestte nehy edilen şeyler
    Fer’î Meseleler
    Tahâreti Kübra (gusül abdesti almak
    Fer’î Meseleler
    Guslün farzları
    Guslün Sünnetleri
    Abdest ve gusülde niyyetin hükmü
    Gusül abdestinin çeşitleri
    Cünüb, hâiz ve nüfesâ hakkında fer’î meseleler
    Cünüb kimsenin yeme ve içmesi
    Fer’î Meseleler
    Teyemmüm hakkında bir fasıl
    Teyemmümün şartı
    Fer’î Meseleler
    Suların hükümleri beyanında bir bölüm
    Havuzlar hakkında bir fasıl
    Mestler üzerine meshetme hakkında bir fasıl
    Meshin keyfiyeti
    Cebireler üzerine meshetmek
    Fer’î Meseleler
    Abdesti bozan şeyler hakkında bir fasıl
    Ihtişâ bahsi
    Gasyan (Kusmuk) meselesi
    Göz ağrısı olan ihtiyâr kimse
    Kendisinde dâimî hades bulunan kimse
    Sarhoşluğun alâmeti
    Kahkahanın alâmeti
    Necâset hakkında bir fasıl
    Ma-i müsta’mel (Kullanılmış su)
    Müsta’mel suyun tarifi
    Dibağat iki nevîdir
    Su kuyusu hakkında bir fasıl
    Su kuyusu kaynaklı olduğu zaman
    Artıklar hakkında bir fasıl
    Kedi, fâreyi yese ve hemen akabinde suyu İçse
    Her canlının teri, artığı ile muteberdir
    Necâset-i Hafife
    İkinci şart (Necâsetten tahâret)
    Meniyi ovmakla temizlemek
    Muhtelif Fer’î Meseleler
    Üçüncü şart (Avret mahallini setretmektir)
    Hür kadının avret mahalli
    Câriyenin avret mahalli
    Fer’î Meseleler
    Dördüncü şart (Istikbâl-i kıble)
    Fer’î Meseleler
    Beşinci şart (Vakit)
    Fecirde isfâr müstehab olur
    Kendilerinde namaz kılmanın mekrûh olduğu vakitler
    Kendilerinde tatavvu mekrûh olan iki vakit
    İmâm cuma günü minbere çıktığı zaman tatavvu mekrûh olur
    Altıncı şart (Niyyet)
    Rekâtların adedini niyyet şart değildir
    Müstehab olan, kalb ile niyyet etmek, lisân ile söylemektir
    Namazın Farzları
    Allâh’ın elîfini (a) sim med etse (uzatsa)
    İmâma uyarak imâmdan önce tekbîr getirse
    Farzlardan İkincisi (Kıyâm)
    Fer’î Meseleler
    Farzlardan üçüncüsü (Kırâat)
    Farzlardan dördüncüsü (Rükû’)
    Rükû’un rükün oluşu
    Farzların beşincisi (Secde)
    Farzlardan altıncısı (Ka’de)
    Farzlardan yedincisi (Namazdan çıkmak)
    Isnâ aşeriyye (onikili) meseleleri
    Farzlardan sekizincisi (Ta’dîli erkân)
    Namazın Vâcibleri
    Namazın sıfatı
    Mesbûk sübhaneke’yi iki defa okur
    Sûreye başlarken besmele
    imâm sabâh namazında birinci rekâtı İkinciden daha uzun eder
    İkinci rekâtın birinciden daha uzun edilmesi
    Hafeze meleklerinin adedinde haberlerin ihtilâfı
    Farz namazlarından sonra virdin getirilmesi
    Namazda mekrûh olan ve mekrûh olmayan şeyler hakkında bir fasıl
    Fer’î Meseleler
    Fer’î Meseleler
    Sünnetler hakkında bir fasıl
    Nâfileler hakkında bir fasıl
    Sünnetlerden biri teravih namazıdır
    Bir tervîhe veya iki tervîheyi fevt etse
    Dokuz teslîmât mı, on teslîmât mı kıldıklarında şek ettikleri zaman Terâvîhte imâm olsa, sonra aynı gecenin terâvihinde başkasına iktidâ etse
    Fer’î Meseleler
    Vitir namazı üç rekâttır
    Tenbîh
    Fer’î Meseleler
    Diğer nâfile namazlar (Küsûf namazı)
    Istiska namazı
    iki rekât abdestin şükrü namazı
    İki rekât tehiyyetü’l-Mescid
    Evvabin namazı
    iki rekât istihare namazı
    iki rekât sefer namazı
    Teşbih namazı ve başkaları
    Namazda, insanların sözleriyle konuşma hakkında bir fasıl
    Fer’î Meseleler
    Namazda hades hakkında bir tezyil
    Sehiv secdesi hakkında bir fasıl
    Kade-i ahîreden sehveder ve kıyâma kalkarsa
    Mesbûk, Müdrik ve lâhikın tarifleri
    Namaz kılan ve üç rekât mı, yoksa dört rekât mı kıldığını bilmeyen adam
    Fâideler
    Zelletü’l-kari hakkında bir fasıl
    Kur’ân hatmi esnasında üç kere ihlâs okumak
    Yürüyen ve meşgul olanların, Kur’ânı istimâ’ etmeleri
    Mushafı küçük yapmanın kerâheti
    Tilâvet secdesi Bir mecliste bir secde âyetini tekrâr etse
    Peygamber (S.A.S.) in ismi şerifi zikr olunurken ona salât getirmek
    Mülhak meseleler (Imâmet bahsi)
    Imâmete insanların evlâ olanı Şâfrî ve benzerine iktidâ câiz olur
    Hunşa-i müşkilin imâmlığı câiz olur
    Önce erkekler, sonra çocuklar saf bağlarlar
    Kadın ve şehvete sâhib kız çocuğu ile namazda bir hizâdâ olmanın şartları
    Mekânın bir olması, iktidânın sıhhatinin şartıdır.
    Muktedî’nin imâma mütâbeet ettiği ve etmediği şeyler hakkında bir fasıl
    Kazâ namazları hakkında bir fasıl
    Kazâ namazları iki nevidir, eski - yeni
    Iskat-ı salât bahsi
    Yolcunun namazı hakkında bir fasıl
    Vatan-ı Aslî nasıl olur...
    Cuma namazı hakkında bir fasıl
    Cumanın vücûbunun şartları
    Cumanın edâsının şartları
    Mısrın (Şehrin) tefsirinde ihtilâf vaki olmuştur
    Hutbe esnâsında imâma dönmeleri müstehab olur
    Müteferrik meseleler
    Bayram namazı hakkında bir fasıl
    Fer’I Meseleler
    Teşrik tekbiri
    Cenâzeler hakkında bir fasıl
    Cenâze üzerine namaz kılmak farz-ı kifâyedir
    Cenâze namazında imâmlığa evlâ olan
    Üç saf olmaları müstehab olur
    Cenâzenin taşınmasında sünnet
    Kabirde efdal olan lahiddir
    Şehîd hakkında bir bölüm
    Cenâzeden müteferrik meseleler
    Eğer müslümânın kâfir olan bir akrabası ölürse
    Mürtedin defni
    Malı olmadığı halde ölen
    Taze iken ölünün kabrini açmak
    Falan kimsenin namazını kıldırmasını vasiyet etmek
    Şayed cenâzeler bir araya toplansa
    Müslümanların ve müşriklerin ölüleri birbirine karışsa
    Yüklü olarak ve müslümânın nikâhında ölen Kitâb ehli kadın
    Evde defn etmek mekruh olur
    Gemide ölen kimse
    Kur’ân okuyanların kabirde oturmaları hakkında ihtilâf vâki’ olmuştur
    Erkekler için kabirleri ziyâret etmek müstehab olur
    Ölen ve karnında çocuğu hareket eden kadının durumu
    Taziye müstehab olur
    Kendisi için kabir kazan kimse
    Ahidnâme yazmak
    Mescidin ahkâmı hakkında bir fasıl
    Mescidde dilenmek ve dilenciye bir şey vermek harâm olur
    Mescidin kapısını kilitlemek
    Mescidi nakışlamak
    Namaz bölümü hakkında muhtelif meseleler (Hâtime)
    Secdeler beştir
    Başkasının evinde namaz kılmayı murâd eden
    Nalınlarla namaz kılmak
    imâm sehvedip cehrî okuyacak yerde fâtihayı gizli okuması, sonra hatırlaması Eğer sûre zam ederse vaktin çıkmasından korkması
    İmâm kırâat ederken başkasına intikal etse
    Diş ağrısı isâbet edip ancak onu tutmasiyle ağrıya takat getirse
    İmâm abdestsiz olarak namaz kıldırdığı zâhir olduğunda
    Lahin yapan imâmın ardında namaz kılmak
    Hasımları râzı etmek için namaz kılmak
    Kazâ namazları ile iştigal nâfile namazlarından evlâdır
    Kıldığı farzları nâfile etmek ve farzı edâ etmekte hîle
    Çocuk, namaz kılmakla emr olunur
    Koca için namazı terketmesinden dolayı karısını dövmesi ve onu boşaması câiz olur

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.