x
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Yorumlar (0)
  • Tavsiye Et
  • Resimler
  • Beni Ara
  • 0-6 Yaş Dönemi Temel Kural Kitabı

    • Yayın Tarihi: 03.2019
    • ISBN: 9786050820034
    • Baskı Sayısı: Baskı
    • Dil: TÜRKÇE
    • Sayfa Sayısı: 216
    • Cilt Tipi: Karton Kapak
    • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
    • Boyut: 5 x 19 cm

    GİRİŞ
    Ebeveynlerin, "Acaba öyle mi yapsam, böyle mi?" diye tereddütte kaldıkları en belirgin dönem; çocuklarının 0-6 yaş dönemidir... Öyle ya, çocuk anne yanından ne zaman ayrılacak; erken ayrılsa anneyle duygusal bağı zedelenir, geç ayrılsa bağımlılık oluşur... Emmeden nasıl kesilecek; tiksindirerek mi, hiçbir tiksinti oluşturmadan mı?
    Kreşe ne zaman başlayacak; evde anne baba bunaldığı zaman mı, çocuk ruhsal olarak hazır olduğu zaman mı?
    Bakıcıya nasıl bırakılacak; çocuk uyurken sessizce giderek mi, evden çıkarken vedalaşarak mı?
    Kurallar nasıl konulacak; çocuk için özel kurallar mı, aile için genel kurallar mı?
    Bütün bu soruların cevaplarını tek cümle ve birkaç satırlık anlatımla bulmak her zaman kolay olmuyor...
    İşte "ıoo Temel Kural" serisinin bu ikinci kitabında da az söze çok bilgi sığdırmaya çalıştık... Kitabı akılda kalıcı, küçük notlarla hazırladık...
    Onlarca pedagoji kitabının özetini bu küçük eserde toparladık. ..
    Her an her yerde okunabilsin diye, konuları birbirinden bağımsız tuttuk...
    Umarız, o-6 yaş döneminin temel bilgilerini barındıran bu eser, çocukla dostça yakınlık kurmak isteyen yetişkinlere yeni bir bakış açısı kazandırır...
    Adem Güneş İstanbul, 2015
    YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU
    Bir kitabı yayına hazırlamak ne kadar zormuş... Harflere söz geçirmek, cümleleri birbirine dost kılmak...
    Sanırım sade bir kitap yazmak daha da zor...
    Hem kısa hem öz bilgileri bir sayfada barındırmak günler alıyormuş meğer...
    Bunca zorluğa rağmen, anne babaların çocuklarıyla doğru bir iletişim kuracağının hayali güç veriyormuş insana...
    Birçok anne babanın kendisinden küçük bir bilgi almak için sıraya girdiği Adem Güneş’le ilk çalışmamdı bu...
    Bütün bu zorlukların üstüne bir de bir uzmanla çalışmanın zorluğu eklenince halimi düşünün siz...
    Umarım güzel bir eser çıkmıştır ortaya...
    Siz, ihtiyaç duyduğunuz bilgileri kısa yoldan sunmaya gayret eden bu satırların arasında gezinirken, ben bütün yorgunluğu ve not;mu sîzlerin memnuniyetiyle gidereceğim.
    Ve bu eserin çocukların mutluluğuna vesile olacağını düşününce...
    Herkese keyifli okumalar dilerim.
    Gonca Anıl Denizli, 2015

    İÇİNDEKİLER
    TEŞEKKÜR 11
    YAYINA HAZIRLAYANIN NOTU 13
    GİRİŞ 15
    1-Bebeğin odaya ihtiyacı yoktur, en güzel oda dahi anne yatağından güven
    verici değildir 16
    2-Yenidoğan ya anne yanında ya da anneyle temas edebilecek yakınlıktaki
    bir beşikte yatmalıdır 18
    3-Bebek yatağı hapishane parmaklıkları gibi engelleyici bir biçimde değil,
    anneye kolayca erişilebilecek kolaylıkta olmalıdır 20
    4-Altı temiz, karnı tok; ağlaya ağlaya uyur' diye çocuğu yalnızlığa terk
    etmek, anne ile bebek arasındaki bağı zedeler 22
    5-Çocuk anneden süt değil güven emer 24
    6-Çocuk anne sütünden birdenbire kesilmez 26
    7-Duygusal ihtiyaçlar 'vaktinde ve yeterince' giderildiğinde güven
    duygusu gelişir 28
    8-Çocuğun gerçek kişiliğinin ortaya çıkabilmesi ancak kendini güvende
    hissetmesiyle mümkündür 30
    9-Çocuk ancak 3,5 yaşından sonra anneden ayrılabilir 32
    10-Ebeveynlerin en büyük yanılgısı 'küçükken söz geçiremezsem,
    büyüdüğünde beni hiç dinlemez' düşüncesidir 34
    11-Baskıcı ebeveynlerin edilgen çocukları olur 36
    12-Çocukluk dönemi 'his edinim' dönemidir 38
    13-Güvenle bağlanan çocuk, güvenle ayrılabilir 40
    14-Çocuk eğitiminin özü 'güvenli bağlanma'dır 42
    15-Kaygılı annelerin, kendine bağımlı çocukları olur 44
    16-Güvenli bağlanma 0-4 yaş arasında ve 'bir kişi' İle gerçekleşirse çocuk
    ruhen dingin olur 46
    17-Bağlanma problemi olan çocuklar gece ansızın uyanıp sebepsiz yere
    ağlayabilirler 48
    18-Anne kendini çocuğa bırakmazsa çocuk da anneyi bırakmaz 50
    19-Okul öncesi dönemde hırçınlık, genellikle bağlanamama probleminin
    dışa vurumudur 52
    20-Çocuk annesiyle 'güvenli bağ' kurabildiği kadar 'duyarlı', babasıyla
    birlikte olabildiği kadar 'iradeli' olur 54
    21-Söz dinlemeyen çocuk yoktur, bağlanamamış çocuk vardır 56
    22-Bağlanmanın üç temas noktası; 'göz, ten ve ses'tir 58
    23-Çalışan anne, 4 yaş öncesi çocuğunu kreşe vermek yerine bakıcı tercih
    etmelidir 60
    24-Bebeğin bakıcıya bırakılması birdenbire değil, 6 haftalık süreç içerisinde
    gerçekleşmelidlr 62
    25-Anne çocuğundan vedalaşarak ayrılmalıdır. Habersizce gitmeler
    çocukta kaygı uyandırır 64
    26-6 yaşına kadar çocuklar 'buyurucu bir iç kılavuzla' gelişimlerini
    sürdürürler 66
    27-Çocuk aslında 4 yaşında doğar 68
    28-Çocuk çok acıkırsa hızlı hızlı yer, çok susarsa üstüne döke döke içer;
    bunda ne ayıp vardır ne utanç 70
    29-Bir anne babanın en İyi psikoloğu, kendi çocuğudur 72
    30-Tuvalet alışkanlığı, çocuk zihinsel ve fiziksel açıdan hazır olduğu zaman
    başlamalıdır 74
    31-Çocukla iletişimde en güçlü kelime 'Evet', en zarar verici kelime Hayır'dır 76
    32-Oyun ve oyuncak ancak bir araçtır, marifet çocukla aracısız iletişim
    kurmaktır 78
    33-Eşyaya nüfuz edebilen' çocuk güven duygusu edinir 80
    34-Okul öncesi dönemde çocuklarla iletişimde 'eylem dili' kullanılmalıdır 82
    35 Yeme bozukluğu, çocuğun üzerindeki baskının yemeye tepki ile dışa
    vurumudur 84
    36-Çocuk için' kural koymak ona kendini dışlanmış hissettirir 86
    37-Kardeşler arası ideal yaş farkı dörttür 88
    38-6 yaş öncesi çocuklara ölüm anlatılırken 'müsebbibe' değil 'sebebe'
    vurgu yapılmalıdır 90
    39-Anne babadan keyif alamayan çocuklar, kendilerini TV, telefon,
    bilgisayar gibi araçlarla meşgul ederler 92
    40-4 yaş öncesinde televizyon izlemek çocukta empati duygusunu zayıflatır....94
    41-Uykuya direnç, yaşama sevinci olan çocukların davranışıdır 96
    42-Okul öncesi çocuğunun en belirgin özelliği yavaşlıktır 98
    43-2 yaş öncesi çocuğu uyutmak için sallamak, onu sersemleştirir 100
    44-Yetişkinler yoruldukça yavaşlar, çocuklar yoruldukça hızlanır 102
    45-Bağlanma dönemi sağlıklı geçmiş çocuklar İçin anaokulu yaşı dörttür 104
    46-Çocuğu, alışacak diye ağlaya ağlaya okula göndermek, ebeveyn çocuk
    bağına zarar verir 106
    47-Anaokulundaki çocuğa 'grup' halinde değil, varlığını onaylamak için
    ismiyle hitap edilmelidir 108
    48-Çocuk okula ağlayarak alışmaz 110
    49-Anaokulunun çocuk için en büyük kazanımı zamana karşı duyarlılık
    oluşturmasıdır 112
    50-Okul öncesi eğitimde öğretmen disiplinli ve otoriter değil, anne gibi
    şefkatli olmalıdır 114
    51-Bilgi ile değil, içsel duyuşların yol göstericiliğiyle anne
    olunur 116
    52-Katı disiplinli bir annenin çocuğu 'şeklen' düzen içinde görünse de 'ruhen'
    duygusal yoksunluklar içindedir 118
    53-Çocuk aşağılandıkça iki insani hissini yitirir; mahcubiyet ve utanma 120
    54-Çocuklarda bağımlılık bir 'doyamama' halidir 122
    55-İhtiyaçları karşılanan değil, kendisine ihtiyacı olmayan şeyler sunulan
    çocuklarda bağımlılık olur 124
    56-Yaşam, kendine güvenle bağlananlara huzur verir 126
    57-Bir kişinin cezalandırılabilmesi için, 'irade, kasıt ve ehliyet' olması
    şarttır ki bunlar çocukta yoktur 128
    58-Hiçbir çocuk şiddete eğilimli değildir; çocuk için saldırganlık bir
    savunma eylemidir 130
    59-Negatif sözlerle pozitif kişilik oluşmaz 132
    60-Üzerinde baskı olan çocuk hiperaktif davranışlar sergiler 134
    61-Çocuğu ceza ve mükâfatla eğitme çabası, onu edilgenleştirmekten
    başka bir şey değildir 136
    62-Bağ kuramayan ebeveynler baskı kurar 138
    63-Ebeveynin baskıcı tutumu karşısında ağlayan çocuğa bir de ağlamaması
    için baskı yapmak, öfkeye sebep olur 140
    64-Çocukluk dönemi, benliğin inşa dönemidir, tamamlanmamış bir benliğe
    ceza vermek, benlik inşasını zarara uğratır 142
    65-Ne talihsizdir o anne babalar ki dünyada çocuklarını değil kendilerini
    gezdirirler 144
    66-Çocuklar 3-4 yaşlarında bellek yitimine uğrar 146
    67-Okul öncesi çocukların en büyük ihtiyacı özgürlüktür 148
    68-Çocuk, yetişkinin oyuncağı değil, yaşama hazırlanan bir aziz misafirdir 150
    69-Çocuk ebeveynlere bir süre misafir olarak emanet edilmiş bir aziz
    misafirdir 152
    70-Pedagojide çocuğun üç dünyası vardır; gerçek, hayal ve rüya. Okul
    öncesinde bunları ayırt etmek zordur 154
    71-Her kim çocuk eğitmeyi göze alırsa çocuklaşmayı da göze almalıdır 156
    72-Davranışlar kendi başına bir anlam taşımaz, zira her davranış bir
    duygunun dışa vurumudur 158
    73-Duyarsızca söylenen sözlerle değerler eğitimi olmaz 160
    74-Çocuk ikna edildikçe değil, ikna oldukça gelişir 162
    75-Konuşurken dinlenen çocuk kendini değerli hisseder 164
    76-Aile içinde değer gören çocukların en belirgin özellikleri 'kaygısız
    tebessümleri'dir 166
    77-Kişiliği 'değersizlik hissi' ile oluşan çocuk, değersiz işlere değer
    kazandırma eğilimine girer 168
    78-Hatırlanmayan geçmiş, yaşanan değersizlik hissindendir 170
    79-Çocukluğun en belirgin özelliği dikkat dağınıklığıdır 172
    80-Okul öncesi çocuklara peygamber sevgisi, peygamber çileleri anlatılarak
    kazandırılmaz 174
    81-Erdemli davranışlar öğrenilmez, 'edinilir' 176
    82-Çocuk yetiştirmek tek başına kendi çocuğunu yetiştirmek değildir,
    toplumsal bir duyarlılık halidir 178
    83-Çocuk terbiyesinin ana amacı çocuğa 'davranış' değil, 'duyarlılık ve irade'
    kazandırmaktır 180
    84-Çocuk hatası yüzüne vuruldukça duyarsızlaşır 182
    85-Bir ebeveynin çocuğuna 'Artık senin annen/baban olmayacağım'
    demesi duygusal şiddettir 184
    86-Duygusal yoksunluk içinde olan bir çocuk ihtiyacını duymamak için
    algısını düşürüp hızlı hareket etmeye başlar 186
    87-Çocuğun duygusal ihtiyaçlarının karşılanması fiziksel ihtiyaçlarından
    çok daha önemlidir 188
    88-Duygusal yoksunluk yaşayan çocuklar, sürekli hareket halindedirler 190
    89-Çocuğun ağlamasının sebebi duygusal yoksunluk ise hemen giderilmeli;
    iktidar mücadelesi ise ağlamasına izin verilmelidir 192
    90-Her gün yarım saat sessizlik oyunu, çocuğun dürtüselliğini azaltmada etkilidir 194
    91-Çocuklarda 'alan' kavramı oluşmadan 'düzen' alışkanlığı oluşturulmaz 196
    92-Ne yaparsam yapayım çocuğum beni sever' sözü doğrudur ama eksiktir,
    zira çocuğun başka alternatifi yoktur 198
    93-Çocuğa sabredilerek yapılan ebeveynlik, hem çocuğu hem ebeveyni
    yıpratır 200
    94-Çocukluk dönemindeki' anormal davranışların terki kolaydır; ebeveyn
    değiştikçe çocuk da değişir 202
    95-Çocuk bir yakınlık içinde özgürlük arar 204
    96-Kendiyle problemi olmayan anne babanın çocuğuyla problemi olmaz 206
    97-Tesir sahibi olmayan ebeveyn, çocuk eğitiminde rol oynayamaz 208
    98-Çocukluk yıllarından kalan en köklü his, ürküntüdür 210
    99-Çocukla iletişimde 've', 'fakat', 'ama' pedagojik olarak sakıncalı kelimelerdir 212
    100-Babanın kararlılığı, annenin duyarlılığını kolaylaştırır 214

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.